Bebeklerde Neu Düşüklüğü Nedir?

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Kan değerlerinin normal aralıkta olması, vücudun hayati fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için büyük önem taşır. Bebeklerin savunma mekanizmalarının henüz tam anlamıyla gelişmemiş olması, bebekleri virüs ve bakterilerin sebep olacağı hastalıklara karşı daha korunmasız hâle getireceği gerçeğinden yola çıkarsak kan değerlerinin beklenen düzeyde olmasının minikler için çok daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Hele bir de bebeklerde neu düşüklüğü gibi problemlerin varlığı çok daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Bebeklerde neu değeri düşüklüğü ne anlama gelir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi ve hakkında merak ettiğiniz daha birçok detayı dilerseniz birlikte inceleyelim.

Nötrofil Nedir? Görevleri Nelerdir?

Kemik iliğinde alyuvar veya eritrosit adı verilen kırmızı kan hücreleri, akyuvar veya lökosit adı verilen beyaz kan hücreleri ve trombosit adı verilen kan pulcukları üretilir. Beyaz kan hücreleri genel olarak farklı birkaç türden meydana gelirler ve %50-75’ini nötrofil adı verilen hücreler oluşturur.

Nötrofiller vücutta herhangi bir iltihaplanma, enfeksiyon varlığı durumlarında kemik iliğinden çıkıp sorunun olduğu bölgeye giderek vücudu savunurlar. Genel olarak görevleri mikropları öldürmek olduğundan savunma mekanizmasında önemli bir rol oynarlar.

Nötrofillerin vücutta bulundukları bölge sadece kemik iliği değildir. Üretim kemik iliğinde gerçekleştiği için burada bir haftaya kadar yaşayabilirler. Ancak başka dokularda ve kan dolaşımında da bulunabilirler. Bu bölgelerdeki yaşam süreleri ise ortalama 6 saat kadardır. Fakat her gün vücutta 100 milyardan fazla nötrofil üretimi gerçekleştiği için yaşam süresinin kısa olması vücut için bir sorun oluşturmaz.

Nötrofil Düşüklüğü Nedir?

Bebeklerinin kan sonuçlarında NEU olarak belirtilen değerlerin normalin altında bulunduğunu görmek, ebeveynlerin aklına neu düşüklüğü nedir sorusunu getirebilir.

Bazen belli sebeplerden ötürü vücut, günlük üretmesi gereken nötrofil sayısına ulaşamayabilir ya da vücutta bulunan bir enfeksiyon sayıyı olumsuz yönde etkileyebilir. Vücutta bulunması gereken nötrofil sayısının normalin altında bir seviyede olması durumuna nötrofil düşüklüğü denir. Bu duruma neu düşüklüğü veya nötropeni adı da verilir.

Nötropeni farklı şiddetlerde seyredebilir. Ancak bebeklerde görüldüğünde endişeye kapılmamak gerekir. Çünkü bebeklerde nötropeni, çoğu zaman kendiliğinden düzelen bir durumdur.

Bebeklerde Nötrofil Değerleri Nasıl Olmalı?

Bir bebekte neu düşüklüğü varlığından bahsedilebilmesi için vücudunda bulunan nötrofillerin sayısının belli bir değerin altında bulunması gerekir.

Bebeklerde normal nötrofil sayısı değerleri; mikrolitrede (mc) 1500 olmalıdır.

Nötrofil sayısının 1500’ün altına düşmesi durumunda ise problemin ciddiyeti derecesine göre farklılık gösterir.

  • 1000-1500 mcL “hafif nötropeni,
  • 500-1000 mcL “orta nötropeni,
  • 500 mcL altındaki “ağır nötropeni”ye işaret eder.

Neu Düşüklüğü Neden Olur?

Nötrofil düşüklüğünün farklı birçok sebebi olabilir. Bu sebeplerin bazıları biyolojik olabileceği gibi bazıları da çevresel kaynaklıdır.

Bebeklerde nötropeni nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;

  • Kemik iliğinin yetersiz nötrofil üretmesi (Yapım eksikliği)
  • Kansızlık
  • Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar (İhtiyaç ve kullanımın artması)
  • Antibiyotik kullanımı
  • Otoimmün hastalıklar (Haşimato tiroidi, lupus hastalığı vb.)
  • Kemik iliğinde nötrofil üretimi ile ilgili sorunlar
  • Üretilen nötrofillerin hemen yok edilmesi
  • Beslenme bozuklukları
  • Vitamin eksiklikleri (Folik asit, B12, demir)
  • Kemik iliğinde doğuştan gelen fonksiyon bozuklukları
  • Kemik iliği yetmezliği
  • Sedef hastalığı, verem, AIDS, Chron hastalığı, Hepatit B
  • Anne karnındayken annenin vücudunun bebeğin nötrofillerine saldırabilecek antikorlar üretmesi
  • Kemik iliğini doğrudan etkileyen kanserler (Lenfoma, lösemi gibi)
  • Kemoterapi ve radyoterapi tedavileri

Neu Düşüklüğü Nasıl Anlaşılır?

Nötrofil düşüşünü dışarıdan gözlemek mümkün değildir. Bu rahatsızlık çoğu zaman herhangi bir belirti vermez. Ancak bir hastalığın varlığından şüphe edildiği durumlarda yapılacak kan testleri ile problem teşhis edilebilir. Bunun için tam kan sayımı yapmak yeterlidir. Fakat bazı özel vakalarda ek olarak kemik iliği biyopsisine de ihtiyaç duyulabilir.