Ağaç Dikmenin Faydaları Nelerdir?

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Ağaçlar dünyayı daha zengin, daha yeşil ve daha güzel bir yer haline getiren şaşırtıcı ve büyüleyici organizmalardır. Ağaçlar sadece kasvetli şehir manzaralarına güzellik ve ilgi katmakla kalmaz, aynı zamanda çok önemli çevresel faydalara da sağlar, şehir sakinlerine günlük hayatın stres ve sıkıntılarından uzakta dinlenebilecekleri bir yer sunar. Bir ağaç biyolojik tanım olarak, tipik olarak tek bir gövdeye veya kayda değer bir yüksekliğe kadar büyüyen ve yerden belli bir mesafede yan dallar taşıyan çok yıllık odunsu bir bitkidir. Ancak ağaçlara daha pek çok açıdan (bilim, iklim çözümleri ve çok daha fazlası) bakılabilir. Çevresel zorluklarla boğuşan bir dünyada ağaç dikmek, yeniden ağaçlandırma yapmak, birçok fayda sunan güçlü bir çözüm olarak öne çıkar. Ağaç dikmenin çevreye ve yerel halka pek çok faydası vardır. Ağaçlandırma çalışmaları daha sağlıklı bir gezegenin ve gelişen komünitelerin anahtarıdır.

Ağaç Dikmenin Faydaları Nelerdir? İnsanlar ve Şehirler İçin Ağaçlar Neden Bu Kadar Önemlidir?

Ağaç Dikmek Çevre Dostu Bir Etkinliktir

Ağaç dikme, gezegeni daha iyi bir yer haline getirmek için insanların katılabileceği en ilgi çekici, çevre dostu etkinliktir. Binlerce yıldır dünya, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ağaçları kullanmaktadır. Gezegende ağaçların varlığı olmadan hayat var olamaz. Çoğu insan, estetik güzellikleri, doğayla bağlantı kurmaları veya sakinleştirici etkileri nedeniyle bahçelerini ağaçlarla zenginleştirmeye karar verir, ancak ağaçlar çevreye düşünülenden daha fazlasını yapar. Ağaçların deniz hayvanlarından dünya çapında yaşayan sayısız insana kadar gezegendeki her şeye sayısız faydası vardır. Ağaç dikmek sadece çevresinde yaşayanlara değil, atmosferdeki karbonu ortadan kaldırarak tüm nüfusa fayda sağlar.

Ağaç dikmenin insanlar ve şehirler için faydaları aşağıdadır.

1-Küresel Isınmayı Azaltır

Küresel ısınma, yükselen sıcaklıklar, yükselen deniz seviyeleri ve daha aşırı hava olayları gibi uzun vadeli hava değişiklikleriyle sonuçlanır. Küresel ısınma, yağmur ormanlarının yok edilmesi ve fosil yakıtların yakılmasıyla ortaya çıkan aşırı sera gazının bir sonucudur. Bir sera gazı olan karbondioksit, ısıyı hapsetme özellikleriyle ünlüdür. Gezegen endişe verici bir hızla ısınmaya devam ederken, havadaki karbon seviyeleri de büyük bir artış göstermektedir. İklim değişikliği en acil küresel sorunlardan biridir ve ağaçlandırma bunun hafifletilmesinde çok önemli bir rol oynar. Ağaçlar, fotosentez süreci yoluyla atmosferdeki karbondioksiti (CO2) absorbe etme konusunda üstündür; bu nedenle ormanlara karbon yutakları denir. Fotosentez süreci boyunca ağaçlar CO2’yi emer ve karbonu gövdelerinde, dallarında ve yapraklarında depolayarak sera gazlarını azaltır. Karbon tutumu olarak bilinen bu süreç, iklim değişikliğinin hafifletilmesinde önemli bir rol oynar, yani ağaç sayısı artırılarak atmosferdeki CO2 seviyesi etkili bir şekilde azaltılabilir ve küresel ısınmanın hızı yavaşlatılabilir.

Ağaçların CO2 absorbe etme konusunda inanılmaz bir kapasitesi vardır. Araştırmalara göre tek bir yetişkin ağaç her yıl 10 kilogramdan 22 kilograma kadar karbon emebilir ve potansiyel olarak onu onlarca yıl, hatta yüzyıllar boyunca odununda ve köklerinde hapsedebilir. Bir başka deyişle ağaçlarla dolu 4046,85 metrekarelik bir alan bir yılda 2,6 ton (bir arabanın 41842,9 kilometre sürülmesine eşit miktarda) karbondioksit emebilir ve depolayabilir. Küresel olarak ormanların, insan kaynaklı CO2 emisyonlarının %40’ını, daha fazla ısıyı tutabileceği dış atmosfere ulaşmadan önce emdiği düşünülmektedir. Büyüklükleri ve yoğunlukları nedeniyle ağaçlar bu konuda daha küçük bitkilerden çok daha başarılıdır.

2-Hava Kalitesini İyileştirir

Hava kirliliğinin arttığı bir çağda ağaçlar doğanın hava temizleyicileri olarak önem kazanmaktadır. Ağaçların havadan emdiği sadece karbondioksit değildir, aynı zamanda günlük aktivitelerden yayılan azot oksitler, ozon, amonyak ve kükürt dioksit gibi zararlı gazları, kirleticileri de emerler. Ayrıca havadaki koku, toz ve küçük parçacıkları yaprak ve kabuklarında hapsederek filtrelerler. Hava kirliliğinin (özellikle kentsel alanlarda) solunan havanın toksik seviyelere ulaştığı (veya aştığı) anlamına geldiği günümüzde, bu her zamankinden daha hayati bir önem taşımaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya genelinde her on kişiden dokuzu kirli hava solumaktadır. Bu da milyonlarca önlenebilir hastalık ve ölüme neden olmaktadır. Kentsel alanlarda ve sanayi bölgelerinin yakınındaki ağaç örtüsü artırılarak komüniteler için daha temiz ve sağlıklı ortamlar yaratılabilir. Ağaçlar, hava kalitesini iyileştirerek astım ve diğer solunum yolu hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi kirliliğe bağlı hastalıkları azaltarak daha sağlıklı bir nüfusa katkıda bulunur. Çok sayıda ağacın bulunduğu toplumlarda sağlık harcamaları genellikle daha düşüktür ve bu da diğer önemli sosyal ve ekonomik yatırımlar için kaynakların serbest kalmasını sağlar.

3-Ozon Kirliliğini Önler

Her yıl sıcaklıkların artmasıyla birlikte sera gazlarının artmasından kaynaklanan küresel ısınma haberleri sıkça duyulmaktadır. Karbondioksit, azot oksitler, metan, florlu gazlar, su buharı ve kükürt dioksitler sera gazlarıdır. Ozon da bir sera gazıdır. Günümüzde ozon kirliliği de küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi üzerinde çok konuşulan bir konudur. Renksiz bir gaz olan ozon (O3) atmosferde iki ayrı tabakada bulunur. Bunlardan biri daha yüksek seviyedeki (atmosferde 15 ile 20 kilometre arasında) tabaka yani stratosfer tabakasıdır. Burada bulunan ozona iyi huylu ya da stratosferik ozon da denir. Dünyayı koruyucu etkiye sahip olan bu ozon tabakası güneşten dünyaya ulaşan ve insana zararlı olan ultraviyole ışınlarının emilmesini sağlayarak olumsuz etkilerini ortadan kaldırır.
İnsanların çeşitli faaliyetlerinden kaynaklanan “kötü huylu” olarak adlandırılan ozon ise atmosferde yere yakın seviyede (yer seviyesinden itibaren 15 kilometre yüksekliğe kadar olan troposfer tabakasında) bulunur. Bu ozona “troposferik ozon” da denir. Troposferik (alt tabakadaki) ozonun seviyesi bol güneşli yaz ayları geldiğinde artar, işte bu durumda hava kalitesini düşüren ozon kirliliğinden bahsedilir. Yükselen sıcaklıklar ve güneşten gelen ışınlar ozon kirliliğinin en önemli etkenler arasındadır. Azot oksitler ve hidrokarbonlar ( bunlar motorlu araçlar, sanayi tesisleri, termik santrallerden, petrol rafinerilerinden çıkarlar ) kötü huylu olan ozonun temel kaynakları arasındadır. Bu kirleticiler güneş ışığıyla bir tepkimeye girer ve yer seviyesinde (troposferik) bulunan, zarar veren ozonu oluşur. Bazı yerlerde bu toksik (zehirli) ozon bir şehri örten duman (sis) olarak görülebilir. Ozon kirliliği çeşitli sağlık sorunlarına sebep olur. Bu ozonun solunması zararlı hatta kalp sorunları, solunum yolu hastalıkları, astım, KOAH gibi kronik hastalıkları olan kişilerde ölümcül olabilir. Çözüm ağaçların sayısını artırmaktır. Ağaçlar, insanlar fosil yakıtları yaktığında açığa çıkan yer seviyesindeki ozonu oluşturan azot oksitleri emer. Etrafta daha fazla ağaç olması, havadaki ozonun potansiyel sağlık ve çevresel etkilerini azaltır. Bitkilerin yaprakları tarafından gazlar emilir ve dönüştürülür, böylece çevre kirliliği azaltılır. Özellikle kentsel alanlarda daha fazla ağaç olması, daha fazla solunabilir hava olacağı ve sıcaklıkların daha ılıman olacağı anlamına gelir.

4-Oksijen Üretir

İnsanlar ormanda dolaşırken havanın temiz olduğunu hisseder. Bu doğrudur çünkü ağaçlar havayı arındırır. Ağaçlar gezegenin oksijen sağlayan vazgeçilmez kaynakları arasındadır. Neredeyse tüm bitkiler ve ağaçlar fotosentez adı verilen bir süreçle karbondioksiti alır ve yan ürün olarak oksijen üretir. Yeryüzündeki canlılar oksijen olmadan yaşayamazlar. Bu nedenle ağaçlar ortalama oksijen seviyelerinin en az % 6 daha düşük olması beklenen şehirler gibi yoğun nüfuslu ve kirli alanlarda çok daha önemlidir. Bir ağacın her yıl ürettiği ortalama oksijen miktarı 118 kilograma yakındır. Daha fazla ağaç dikmek nefes almak ve yaşamı sürdürmek için daha fazla oksijen sağlar. Gezegende pek çok ağaç türü vardır ve her birinin ürettiği oksijen miktarı farklılık gösterebilir.

Ağaç Dikmenin Faydaları Nelerdir? İnsanlar ve Şehirler İçin Ağaçlar Neden Bu Kadar Önemlidir?

5-Doğal İklimlendirme Yapar

Ormanlar yerel ve bölgesel iklimleri düzenleme konusunda dikkate değer bir kabiliyete sahiptir. Küresel ısınmanın sebebi, ağaç örtüsünün azalmasıdır. Ağaçların sökülüp yerine ısı emici asfalt yol ve beton binaların yapılması kentleri çok daha sıcak hale getirmektedir. Kentsel alanlar özellikle ağaçların bulunduğu yerlere göre 2 ila 7 santigrat derece daha sıcaktır. Bu alanlarda dikilen ağaçlar doğal bir soğutma etkisi yaratarak kentsel ısı adası etkisini azaltmaya yardımcı olur. Kentsel ısı adaları, ısı emici yüzeylerin bolluğu nedeniyle şehirlerin çevresindeki kırsal alanlara göre önemli ölçüde daha yüksek sıcaklıklara maruz kalması durumunda ortaya çıkar. Ağaçların doğal klima etkisi oluşturması ev sahipleri, işletmeler ve yerel yönetimler için azalan enerji faturaları ve soğutma altyapısı için azalan bakım giderleri açısından önemli maliyet tasarrufu anlamına gelir. Daha serin mahalleler, sıcak yaz aylarında rahatlama sağlayarak açık alanları sakinler için daha keyifli hale getirir. Ağaçlar yüksek sıcaklıklar ve sıcak hava dalgaları sırasında ısıya bağlı stresi ve erken ölümleri azaltabilir. Bu durum özellikle yaşlılar ve çocuklar gibi sıcağa bağlı hastalıklara karşı daha duyarlı olan hassas gruplar için önemlidir.

Ağaçların sıcak yaz aylarında binalar ve kaldırımlar tarafından ısı emilimini azaltan soğutma ya da serinletme etkisinde yaprakları yoluyla (evapotranspirasyon: buharlaşma ve terleme yoluyla) nemin yani su buharının serbest bırakılması rol oynar. Ağaç kanopilerinin sağladığı gölge ve ağaç yapraklarının güneş ışığını emip ısıyı yansıtması da gün boyunca evler ve binalar tarafından emilen ısıyı en aza indirir, sıcaklıkların düşmesine, ısı adası etkisinin azalmasına yardımcı olur. Bu nedenle, evlerin etrafına stratejik olarak yerleştirilen ağaçlar klima ihtiyacını önemli ölçüde azaltabilir. Tek bir yetişkin ağacın gölge ve diğer faktörler vasıtasıyla oluşturduğu genel soğutma etkisi ortalama olarak 10 klima ünitesinin gün içinde 20 saatlik çalışmasına eşdeğerdir. Bu nedenle ağaçlar sadece ekonomik tasarruf sağlamakla kalmaz, aynı zamanda karbondioksiti ve enerji santrallerinden kaynaklanan emisyonları da azaltır. Ağaçlar sadece yerel bölgeyi serinletmekle kalmaz, aynı zamanda tüm gezegeni de serinletir. Ağaçlardan buharlaşan su, güneşi yansıtan alçak seviyeli bulutlar oluşturur ve böylece dünya yüzeyini soğutur. Amaca yönelik olarak mimarlar ve çevreciler, iç mekan ağaçlarının ve yeşil çatıların oluşturulmasına yönelik çözümler üretmişlerdir. Yeşil çatılar mükemmel bir soğutma sağlar ve havadaki ısıyı uzaklaştırarak çevreyi korur. İç mekan ağaçları doğal klima görevi görerek soğutma faturalarından tasarruf sağlar.

Not: Yaprakları sayesinde sıcak günlerde gölge sağlayan ağaçlar kış ayları geldiğinde yapraklarını döker ve binaların ısınmasına katkıda bulunur.

6-Erozyon Kontrolü Sağlar

Sağlıklı toprak, sürdürülebilir tarımın ve gelişen ekosistemlerin temelidir. Yağmur ve rüzgar çıplak toprağa zarar veren iki temel erozyon kuvvetidir.

Ağaçsız alanlar çölleşerek yaşanmaz duruma gelir. Eğer arazi kurumuşsa, rüzgar önemli ölçüde zarar verebilir. Çorak toprakların rüzgara maruz kalması zengin, verimli üst toprakların uçup gitmesine neden olabilir ve bu da genel toprak sağlığı için sorun teşkil eder. Ağaçlar rüzgar kırıcıdır. Bu nedenle yamaçlara ve hassas bölgelere dikilen ağaçlar toprağı stabilize eder, erozyonu önler, heyelan ve çamur kayması olasılığını azaltır. Ağaçlar geniş kök sistemleri ile toprağa güçlü bir şekilde tutunarak onu rüzgârın etkilerinden, erozyon tehlikesinden korur.
Kentsel ortamlarda, ağaçlar etkili yağmur suyu yönetiminde kritik bir rol oynar. Yağmur damlaları yüksekten düşüp yere çarptığında toprağa nüfuz edebilecek yeterli güce ve momentuma sahiptir. Kentsel alanlar, geçirimsiz yol ve bina yüzeylerinin geniş olması nedeniyle büyük miktarda yağmur suyu akışına maruz kalma eğilimindedir.

Ağaçların kanopileri (tepe tacı, yukarıdan bakıldığında zemini kaplayan ağaçların yaprakları, dalları ve gövdelerinden oluşan katman ) yağmuru keserek, yağmur damlacıklarının gücünü azaltarak suyun kademeli olarak toprağa sızmasını sağlar. Böylece zemini şiddetli yağışlardan, sert hava koşullarından ve sel baskınlarından korur. Tek bir olgun, yapraklı ağaç, kökleri aracılığıyla her gün 450 litreye kadar su emebilir. Ağaçların kökleri yağmur sularını emip depolayarak yüzey akışını önler, şehirlerdeki yağmur suyu drenaj ağı üzerindeki baskıyı azaltır. Araştırmalar, 100 ağacın yağmur nedeniyle oluşan yüzey akışını 400.000 litreye kadar azaltabileceğini göstermektedir.