Çocuklarda Digital Yaşantının Aile Hayatında Önemi

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Günümüzde teknoloji çağının aktif olarak daha çocukluk yaşlarında başladığını düşünürsek digital yaşantının aile hayatındaki önemi bir hayli fazla olmaktadır. Çocuklarda digital yaşantının aile yaşamına önemini merak edenler ve çocuklarınız için internet çağında olduğumuz günümüzde nasıl davranılması gerektiğini sizlere makalemizde uzman görüşleri doğrultusunda tüm ayrıntılarıyla sunmaya çalıştık. Çocuklarda digital yaşantı nasıl olmalıdır? Aileler internet kullanan çocukları için ne gibi önlemler almalıdır? sorularının yanıtlarını da yine makalemizde bulabilirsiniz.

Ebeveynlik tarzı başlangıçta, çocukların medya ile etkinliklerine ebeveyn katılımı üzerine yapılan çalışmalar teorik temel olarak geleneksel ebeveynlik tarzları olarak kabul edilmiştir. Darling ve Steinberg’e göre, ebeveynlik tarzları, ebeveynlerin çocuklarını yetiştirdiği ve sosyalleştirdiği bağlam (veya duygusal iklim) olarak tanımlanır ve uygulamalardan farklıdır. Yani çocuğun davranışına bağlı farklı eylemlerdir (örneğin, çocuk yemek zamanı sırasında akıllı telefonu kullandığında azarlama). Bilindiği gibi, ebeveynin davranışlarının iki ana boyutu ve bir süreklilikteki doğal varyasyonları stilleri tanımlar: Bunlar; duyarlılık / ilgi (ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarına yönelik ifade ettiği katılım, kabul ve etki) ve talepkarlık / kontrol (çocuğun sosyalleşmesi için kurallar, kontrol ve olgunluk beklentileri).
Ebeveynlik stilleri şu değişken boyutların birleşiminden türemiştir. Bunlardan biri otoriter ebeveynliktir ve bu stilde ebeveynler aşırı kontrollüdür. Örneğin ebeveynler çocuğun isteklerini dinler, ancak çocuğun davranışlarına açık sınırlar koyarlar. Diğer bir stil ise Laissez-faire ebeveynlik tarzıdır. Bunda ise kontrol daha ılımlıdır ve ebeveynler, çocuk tarafından ifade edilen ihtiyaçlardan bağımsızdır. Yani çocuğun davranışına kurallar veya sınırlar pek koymazlarken daha ılımlıdırlar.

Otoriter ebeveynlikte yüksek kontrol mekanizmasında ebeveynler çocuğun itaat etmesini bekler, çocuğun fikirlerini ne tartışır ne de dinler ve sert disiplinle tepki verebilirler. Diğerinde ise ebeveynler çok şefkatlidir, ancak kurallar yoluyla rehberlik etmekten yoksundurlar ve çocuğun davranışına çok az sınır verirler. Bu “klasik” ebeveynlik tarzlarını yeni iletişim araçlarıyla çocukların davranışlarına uygulayan araştırmalar ikna edici sonuçlar vermemiştir. Geniş ebeveynlik tarzlarına bir alternatif olarak, medyayla ilgili belirli uygulamaların tanımı, ebeveyn davranışları ile çocuk çıktıları arasındaki bağlantıyı keşfetmeye yönelik deneysel çalışmalarda daha kullanışlıdır (örneğin, çevrimiçi olarak harcanan zaman).

Çocukların Dijital Etkileşiminde Farklı Ebeveynlik YaklaşımlarıBu nedenle araştırmacılar, ebeveyn kontrolünün temel boyutlarını daha sıkı bir şekilde çocukların İnternet veya yeni medyadaki davranışlarına atıfta bulunmaya çalışmışlardır. Bu İnternet ebeveynlik stilleri, çocukların dijital teknolojileri gerçek kullanımıyla daha sıkı bir şekilde bağlantılıdır; örneğin, düşük ebeveyn kontrolü, okul çağındaki çocukların İnternet kullanımının daha fazla zamanını öngörmüştür.

Ebeveynlik stili boyutları, ebeveynlerin cinsiyet, eğitim, inançlar veya dijital teknolojilerle önceki deneyimler gibi bireysel özelliklerinden etkilenmiş görünmektedir. Örneğin, Valcke ve ark. araştırmasına göre, anneler babalardan daha kontrolcü ama aynı zamanda şefkatli ise, her iki boyut da otoriter bir stille ilişkilidir. Diğer çalışmalarda, genç babalar ve interneti gençleriyle daha sık kullananların kontrolü daha yüksektir. Ebeveyn eğitimi ve dijital teknolojilerle ilgili deneyimler diğer önemli değişkenlerdir: daha yüksek eğitimli ebeveynler daha fazla dahil olur ve kontrolde yüksektir, bunun nedeni muhtemelen daha yüksek öğretim seviyelerinin aynı zamanda daha fazla ebeveynin İnternet yeterliliğine karşılık gelmesidir.

İlk çalışmalar evde İnternet kullanımıyla ilgili ebeveynlik tarzlarını araştırmış, ancak daha yakın zamanda farklı araştırmacılar, dijital ebeveynlik stillerinin çocukların mobil cihaz (tablet ve akıllı telefon) kullanımı üzerindeki etkisini araştırmışlardır. Konok vd. cihazları her gün daha fazla kullanan çocukların (3-7 yaş) ebeveynlerinin daha izin verici (örneğin, cihazlardaki uygulamalar hakkında çocuklarla konuşuyorlar, ancak düşük düzeyde talepkârlığa sahip), daha yetkili (ör. , zaman sınırları verirler, ancak çocuğun kendisini düzenlemesini bekledikleri için kullanımı engellemezler) ve daha az otoriterdir (yani, ebeveyn mobil kullanımı kısıtlar ve yasaklar). İlginç bir şekilde, bu ebeveynlik tarzları, erken medya kullanımının olumlu – olumsuz sonuçları hakkındaki ebeveyn inançlarıyla da ilişkilidir. Daha yüksek izin veren veya otoriter dijital tarzı olan ebeveynler, olumsuzdan daha yararlı (yani, beceri geliştirme, eğlence ve dijital becerilerin erken öğrenilmesi) beyan etmişlerdir. Etkiler (yani, diğer faaliyetler için daha az zaman ve gelişim sorunları ile ilişkilidir.

Dijital ebeveynlik stilleri aynı zamanda çocukların özelliklerine göre de değişir, örneğin yaş, benlik saygısı, duygu düzenleme veya müdahale edebilen davranış problemleri, ebeveynlik ile çocukların gerçek davranışları arasındaki bağlantıya aracılık eder. (dijital teknolojiler) Özellikle, stiller çocukların yaşına göre değişir ve uyum sağlar: bebeklik döneminde otoriter ebeveynler daha büyük çocuklarda daha izin verici hale gelir. Genel olarak, bu bulgular, ebeveynlik ve dijital davranışlar üzerindeki çocuk sonuçları arasında doğrusal, neden-sonuç ilişkisi olduğu fikrini yeniden değerlendirir, ancak çift yönlü ve işlemsel ebeveyn-çocuk etkileri dikkate alınmalıdır.

Ebeveyn Arabuluculuğu

Dijital ebeveynlik tarzlarına alternatif olarak, birçok araştırmacı ebeveyn arabuluculuğunu çocukların dijital davranışları üzerindeki ebeveyn etkilerini keşfetmek için bir perspektif olarak benimsemiştir. Ebeveyn arabuluculuğu, “ebeveynlerin çocuklarının medya ile olan deneyimlerini yönetmeye ve düzenlemeye çalıştıkları çeşitli uygulamalara” atıfta bulunmaktadır. Ebeveyn arabuluculuğu stratejileri, çocukların televizyon ve video oyunları kullanımını etkileyen potansiyel bir faktör olarak ilk olarak deneysel çalışmalarda tanıtılmıştır.

Ebeveynlerin aşırı maruz kalmayı nasıl etkili bir şekilde azaltabileceklerini veya çocukların kendi kendini düzenleyen davranışlarını nasıl geliştirebileceklerini araştıran bu araştırmalar, dijital teknolojilerle ilgili aşağıdaki araştırmalara ilham vermiştir. Aslında literatürde iki geniş arabuluculuk yaklaşım farklıdır. Bunlar etkinleştirme (veya öğretici) arabuluculuk ve kısıtlayıcı arabuluculuktur. Bu stratejiler, “geleneksel” medyayı benimseyen ebeveynlere yalnızca kısmen benzer: örneğin, birlikte izleme, genellikle televizyon kullanımına uygulanan bir arabuluculuk stratejisidir. Ancak bunu çocukların genellikle tek başlarına veya ev ortamı dışında kullandıkları taşınabilir ortamlara (özellikle akıllı telefon ve tablet) uygulamak zordur. Sonuç olarak, ebeveynler çocuklarının medya kullanımını ve dijital hayata katılımını etkili bir şekilde kontrol edemedikleri için endişeli hissedebilirler.